Deklarasyon
Ankara Anarşi İnisiyatifi, kendisini anarşist, anti-otoriter ve benzeri sıfatlarla tanımlayan ya da herhangi bir sıfat kullanmayıp otoritenin olmadığı, gönüllülük temeline dayalı bir toplum ve dünya özlemi taşıyan kişilerden oluşmaktadır. Hiyerarşik bir yapılanma değildir, katılım gönüllülük esasına dayanır ve kararlar uzlaşma yoluyla alınır. Dostluk, dayanışma, kardeşlik ve paylaşımın güçlendirilmesi amacımız olduğu kadar aracımızdır. Ankara Anarşi İnisiyatifi, benzer diğer grup ve örgütlenmelerle karşılıklı iş-birliğine, ortak eylem ve etkinliklere açıktır.
Bu amaçla bir araya gelen katılımcılar olarak, aşağıdaki ilkeler üzerinde uzlaşmış bulunuyoruz:
- Başta devlet ve onun kurumsal uzantıları olmak üzere her türlü tahakkümcü ilişki tarzının ve ağının ortadan kaldırılması gerektiğine inanıyoruz. Diğer bir deyişle; devletlerin, sınırların, sınıfların, orduların, cinsiyet/dil/inanç/ırk/etnik-köken vb. ayrımların olmadığı başka türlü bir dünyadan yanayız. Bu dünyayı belirsiz bir geleceğe havale etmek yerine, özgürlükçü ve eşitlikçi bir dönüşümün hemen, bugün, buradan başlayabileceği fikrini savunuyoruz. Özgürlüğe giden yolun ancak özgürlükçü araçlarla açılabileceğine inanıyor; amaçlar ve araçlar arasındaki tutarlılığı önemsiyoruz.
- Kapitalizme ve kapitalizmin küreselleşmesine karşıyız. Kapitalizmin ve mülkiyetin olmadığı bir dünya istiyoruz. Bu amaca ulaşırken, küresel emek mücadelelerin yanı sıra, tüketim alışkanlıklarının değiştirildiği, özgürlükçü ve eşitlikçi her türlü talebin, farklılıklarımızı gözeterek, iktidar ilişkilerinden bağışık bir şekilde üretilip paylaşılabileceği bir küreselleşmeden yanayız.
- Militarizme ve zorunlu askerlik dayatmasına karşıyız. Militarizmin siyasal, toplumsal ve ekonomik alanlarda yarattığı ayrımcı ve yıkıcı etkilere karşı mücadeleden yanayız.
- İnsanların cinsiyetleri, cinsel yönelimleri ve biyolojik farklılıkları nedeniyle ayrımcılığa uğramalarına karşıyız. Dolayısıyla, erkeklerin ve kadınların; eşcinseller, biseksüeller ve karşıcinsellerin arasındaki eşitsizliği üreten ataerkillik, homofobi ve transfobi gibi cinsiyete ve cinsel yönelime dayalı tüm ayrımcılık biçimlerine karşıyız.
- İnsanlar arasında, üzerinde yaşadıkları topraklar, milliyet, ırk, etnik-köken, dil, din ve benzeri farklılıklar üzerinden düşmanlıklar yaratmaya yönelik, devletler ve çeşitli gruplar tarafından kışkırtılan yurtseverliğin, ulusalcılığın ve milliyetçiliğin karşısındayız. Bu olguların çok daha tehlikeli bir şekle büründüğü faşizme karşı mücadelenin etkin bir biçimde yürütülmesinden yanayız.
- Kapitalizmin ve bu sistemin dayandığı insan-merkezci bakış açısının, ekolojik denge ve diğer canlı türleri üzerinde yarattığı tahribatın boyutlarının farkındayız; bu anlamda ekolojik mücadeleyi savunuyoruz. İnsanın doğanın bir parçası olduğu düşüncesinden hareketle, alternatif enerji kaynaklarının kullanımından, ekolojik dengeyi bozucu üretim biçimlerinin ortadan kaldırılmasından ve diğer canlı türlerinin yaşam alanlarının etkin olarak savunulmasından yanayız.
- İnsanlar üzerindeki sömürücü, ayrımcı ve baskıcı sonuçları nedeniyle, kurumsallaşmış dinlerin ve tanrı(lar) adına getirilen dayatmaların karşısındayız.
- Gündelik yaşam içerisinde, düşlediğimiz dünyanın bugünden oluşturulmasına yönelik çeşitli özgürlükçü, anti-otoriter alternatifler yaratılmasının sonucu olarak, özgürlükçü bir toplumu hedefleyen, ancak, yöntemlerini, zamanını ve gelişimini şimdiden kestiremeyeceğimiz toplumsal bir devrimi savunuyoruz.
- Muhalif yönelim ve tavırların bir tür yaşam tarzı pratiğine indirgenmesinin yaratacağı rehavetle yetinmemiz mümkün değil, o yüzden biraraya geldik. Paylaşarak, birlikte üreterek ve çoğalarak düşüyoruz düşlerimizin peşine.
Son söz:
Ne gökyüzü ne toprak ne hava ne bulut ne güneş değişmez bir avuç sözle, yazıyla, sloganla. Belirleyici olan yaşamdır, belirleyici olan niyetlerin cesaretle harmanlanmasıdır, tutkuların özgürlükle, düşüncenin duyguyla karışmasıdır... Düşelim düşlerimizin peşine.
Yorumlar
Yolunuz, yani yolumuz açık olsun.