Anti-Militarist Forum Gerçekleştirildi


6. Homofobi Karşıtı Buluşma etkinlikleri kapsamında, Das Kafe’de, Kaos GL ve AKA (Anarşi Kolektifi Ankara) işbirliği ile 14 Mayıs Cumartesi günü Anti-Militarist forum düzenlendi. 15 Mayıs Vicdani Ret Günü, Altıncı Buluşma ile birlikte Homofobi Karşıtı Buluşma'ya dahil oldu.

Birinci oturumda Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Kürşat Kızıltuğ; militarizmin yapısı, var olma nedenleri hakkında bilgi verdi. Kızıltuğ; “Eşitsizliğe dayalı kapitalist üretim ilişkilerinin var olduğu sistemlerde, devletin devamı ve bekası açısından tahakkümü zorunlu kılar. Bu da militarizmin gerekli kılar. Militarizm İnsan bedeninin nesneleştirilmesinin en uç noktasıdır.” dedi ve “Militarizm 60-70’lerde ortaya çıkan sol hareketlerin, daha sonra kadın hareketlerinin ve ekolojistlerin, daha sonrada LGBT’ lerin sorunu olmuştur” diyerek sözlerini sürdürdü.

Savaş karşıtlığı konusunun ise Anti-Militarist hareket olmadığının altını çizen Kızıltug “Savaş karşıtlığının fiili durum karşısında oluşan kırılmanın, normal zamanlarda bir araya gelemeyecek toplulukların bir araya gelme halidir. Anti militarist değildir ama Anti-Militaristleri de içinde barındırır.” dedi.

Ersin Vedat Elgür, Şiddet Ölçüt İlke başlıklı sunumunda militarizmin felsefe ile ilişkisinden söz etti. Üniversitelerde yaşanan baskılara da değinen Elgür, şu anda Kürlere uygulanan şiddet, baskı, tutuklamalar ve göz altıların vardığı boyutlardan söz etti ve “açılım”ın geldiği noktaya vurgu yaptı.

Çiğdem Akgül ise Sözleşmeli Askerlik başlığını taşıyan sunumunda, militarizmin son zamanlarda kendini var etme ve kendi ihtiyaçlarını karşılama konusunda yüklendiği misyonu Somali ve Rusya’dan örnekler vererek nasıl ticari sektör haline geldiğini anlattı. Türkiye’de de çıkarılan yaslarla TSK’nin nereye doğru gittiğine dikkat çekti.

Çetin Gürer ve Volkan Görendağ ise AB’nin oluşturduğu Sınır Koruma Kurumu, Frontex’in (http://www.frontex.europa.eu/) ne olduğu nasıl yapılandığı, görevleri hakkında bilgi vererek “AB ülkelerinin mültecileri çok büyük sorun olarak gördüklerini. Mültecilerin maddi külfetinin fazlalığı nedeniyle mültecileri istemediklerini, sorunun çözümü ihalesini de Frontex’e verdiklerini söylediler.

İkinci oturumun konuklarından Halil Savda Vicdani Ret hareketinin kısa tarihini, “Öldürmeyeceğiz, ölmeyeceğiz, kimsenin askeri olmayacağız” sloganının önemini, şimdiye kadar Vicdani Retçilerin karşılaştığı sorunları, Vicdani Retçiler karşısında devletin uygulamaları, şiddet ve gözaltına almaların meydana getirdiği psikolojik zararlardan söz etti.

Demokratik anayasa hareketi temsilcilerinden Ayhan Bilgen ise inanç üzerinden Vicdani Ret’ten bahsetti. Uzun zaman boyunca Vicdani Retçilerin anarşist hareket, LGBT hareketin birer parçası olması üzerinden İslami kesimin vicdani ret hareketinden uzak durduğunu ve bu nedenle utangaç ve çekingen davrandıklarını belirtti. Ayrıca yıllardır Vicdani Ret konusunda ses çıkartmaya çalışan ve bunu gündemde tutan LGBT Harekete muhafazakâr kesimin bir teşekkür borcu olduğunu belirtti.

Haber: Gülistan Aydoğdu / Kaos GL

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

STOP SOPA

Kaczynski'nin mirası... *

Rus İşgalinde Ukrayna Direnişine Katılan Anarşistlere İlişkin Anarşist Bir Analiz