Tutuklu Anarşistlerden Mektup var
Metris T tipi kapalı cezaevinde tutuklu bulunan ve açlık grevlerinin 14. gününe giren anarşistler bu hafta yoldaşlara ve kamuoyuna açık bir mektup yayınladılar.
1 Mayıs’ta yapılan saldırılar gerekçesiyle tutuklu yargılanan 15 kişi arasından biz 12 anarşist tutsak 11.06.2012 tarihinde dönüşümlü açlık grevine başladık. Yaşadığımız haksızlıklar ve keyfi tutuklamalar karşısında bu protestoyu gerçekleştirmek zaruri olmuştur. T.C. devleti hemen yanıbaşımızdaki Yunanistan’ı sarsan anarşistleri görüyor, bütün dünyada yayılan ayaklanma dalgasının da farkında ve kendi meşruiyetini yitirdiğinin de gayet bilincinde olduğundan, bu isyan ateşinin bu topraklara sıçramasından ve biz anarşistlerden öylesine korkmuş durumda ki, birbirini hiç tanımayan insanları bir terör örgütü gibi gösterip yargılamaya çalışıyor.
En küçük muhalefeti bile kendisine tehdit olarak algılayan devletin otoritesini toptan reddeden biz anarşistlere karşı öfkesini ve korkusunu anlıyoruz. Asıl amaçlarının bu dava üzerinden anarşistlere ve özgürlük arayan herkese gözdağı vererek bu topraklarda dünyadakine paralel bir isyan dalgasını daha gelişmeden ezmek olduğunun bilincindeyiz. Yoksa onlar da bu davada bir örgüt filan olmadığının farkındalar. Bu dava giderek hızlanan “hiçbir haksızlığa ses çıkarmayan insanlardan oluşan bir toplum yaratma” projesinin sadece bir parçasıdır. Devletin bize yönelik korkusu o kadar paranoyak bir hal almış durumda ki bizi tutsak edebilmek için özünden bir baskı ve suçlı yaratma mekanizmasından başka bir şey olmayan kendi hukukunu bile çiğnemek zorunda kalıyor. İlk operasyonlarda 50′nin üzerinde kişi gözaltına alınmışken bu operasyonlardan bir kaç gün sonra hiçbir şekilde kaçmayan ve kendi resmi ikametgahlarında gözaltına alınan arkadaşlarımız mahkeme tarafından kaçma şüpheleri olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Dosyada aynı anda hem gizlilik kararının olması hem de tutuklu yargılanmamız Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve AİHM’nin kararlarına aykırıdır. Bu ve daha önce de belirttiğimiz birçok hukuksuzluk gösteriyor ki devlet bize karşı öyle bir korku ve acziyet içinde ki hak, adalet, masumiyet karinesi gibi kavramları ve kendi hukukunu bile hiçe sayıyor. Devlet sermayeyle işbirliği içinde HES vb. girişimlerle doğayı katledip canlıların yaşam alanlarını yok ederken, kadına yönelik eril şiddet ve LGBTT bireylerine karşı işlenen nefret cinayetleri hızla artarken ve devlet bunları önlemek için tutuklanan öğrencilerle dolup taşarken zaten bize göre hak, adalet gibi kavramlar artık boş laftan ibarettir.
Davalarımız gösteri ve yürüyüş kanunlarına muhalefet ve kamu malına zarar verme suçlarıyla sürüyor. Daha yakın zamanda Kadıköy’de holiganlar polis arabalarını ateşe verdiler, bizim 1 Mayıs’ta kamu mallarına verdiğimiz iddia edilen zararın belki 10 katı civarında zarar veren saldırılarda bulundular. Ancak devlet bunları siyasi amaçlarla yapmadıkları için onları bir tehdit olarak görmedi ve çok daha büyük olaylar çıkmasına rağmen o davada sadece 1 kişitutuklu yargılanırken bizim davamızda 15 kişi özel yetkili mahkeme tarafından tutuklu yargılanıyor. Sadece bu bile bizim yaptığımız iddia edilen saldırılardan dolayı değil, düşüncelerimizden dolayı tutsak edildiğimizin ispatıdır.
Herkes bilmelidir ki yapılan açlık grevi bir örgütsel tavır ya da eylem değildir. Tutuklu bulunan 15 anarşistten 12′si tamamen bireysel kararlarıyla açlık grevine başlamıştır. Zaten eylemin amaçlarından biri de örgüt olmamamıza rağmen terör örgütü olmakla suçlanmamızı protesto etmektir.
Açlık greviimizin ikinci haftasındayken dışarıda tanıdığımız ve tanımadığımız bütün dostlarımıza yine sevgi, selam ve dayanışma çağrımızı yolluyoruz. Açlık grevinin etkisiyle yorgunluk ve atalet içinde olduğumuzu düşünmesinler. Aksine eylemliliğin coşkusu ve heyecanı içindeyiz. Tutsak edildiğimiz için aciz olduğumuz asla sanılmasın, mesele esir düşmekte değil, teslim olmamaktır.
İsyan ve dayanışmayla…
Anarşist Tutsaklar
Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu –
A-7 koğuşu
Eski Edirne Asfaltı üzeri Beşyüzevler 34200 Esenler-İstanbul
Yorumlar